''fotoğraflarda da bir tek o görüyor beni'' bence en etkili cümle bu...çok güzel olmuşşşşş:)
süpperr bir yazı,labirentler gerçekten de insanları umursamaz...
özellikle ibo showla ilgili görüsüne yürekten katılıyorm,adam kendini tanrı sanıyordu artık,çok isabet olmuş,geç kalınmış bir telafi durumu bence de..
LOREEEN!özlemişim valla yazına yorum yapmayı,şu günlerdeki ruh halim :tesadüfsüz sürprizsiz dünyada yaşamak istemiyoruum'a birebir uymaktadır cnıım,katılıyorm kalbimle...
çok sıcak bir yazı olmuş:)
hoşgeldin:))amelie ile gerçek hayatta karşılaşmanın verdiği tanıdık ama bir o kadar da tuhaf yan gibi...
gercekten güzel özgün bir benzetme olmuş,tebrıklerr:)
istanbul bugün yorgun üzgün ve yaşlanmış,biraz kilo almış,ağlamış yine rimelleri akıyoor...(bayılırım ,bu şarkıyı anımsattı nedense) istanbul üzerinden yazılan tüm edebi eserler ve şarkı sözleri etkiler insanı,alır götürür orda geçirdiği anlara,küçüklüğüne, oraya dair yaşanılanlara... tebrikler,benzer tadı senin yazında da buldum...
one more cup of coffee before ı go:)harikasın yaaa marlacım...
SEVGİLİ melo,79 kuşağı temsilcisi olarak her yönüyle anlattığın durumlara dair yaşadığım arada kalmışlığı aştım desem yalan olur cnm.Seni çok iyi anlıyorm,çünkü ilk ögrencilerim benim 89 dogumluydu ve onlarla kurdugum sıcak diyaloglarda bişeylerin eksikliğini onlarda farketmem güç olmadı,önce değer yargıları çok tuhaf geldi ama sonra göre göre alıştım herşeye alıştığımız ve direncimizin kırıldığı gibi...Onlar da son derece akıllı çocuklardı ama dayatılan sistem siz gibi onları da haince yakalamıştı ne yazıkki...ayapacak çok fazla bişey yok şu durumda bu site gibi yerlerde fikir üretebilen ,paylaşabilen bir avuç değerli yeni nesil gençliğine sevinmekten başka...ellerine sağlık cnm..